İSTANBUL İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

 

DOSYA NO: 2013/……. Esas

CEVABA CEVAP VEREN

DAVACI:

VEKİLİ: Avukat Arif BALTACI

DAVALI:

VEKİLİ:

KONU: Cevaba cevaplarımızın sunulmasıdır.

 

AÇIKLAMALAR

 

1-Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, Davacının, …………….. tarihinden itibaren İstanbul Bağkur İl Müdürlüğü’nün ………………… Bağ-Kur numarası ile 1479 sayılı yasaya tabi Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığının anlaşılması üzerine 2926 sayılı kanunun 6/b maddesi uyarınca sigortalılığının sona erdiğini ve her iki sigortalılığın ilk çakışma tarihi olan …………………….. tarihinin terk tarihi olarak kabul edildiğini ve bu terk işlemine bağlı olarak 2926 sayılı yasaya göre ödenen tedavi giderlerinin yersiz sağlık ödemesi olarak davacılardan tahsil edildiğini bildirmiştir.

2-Davalı kurum kötüniyetli olup sigortalılığın geriye dönük olarak …………………….. tarihine kadar iptal edilmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Davalı kurum, anayasal ve vazgeçilmez bir hak olan sosyal güvenlik hakkına ilişkin uyarma görevini yerine getirmemiştir. Sigortalı ……………….’den ……….. yılından …………. yılına kadar 8 yıla yakın sigorta primlerini tahsil edip daha sonra sağlık karnesi vermesi, şirket ortaklığından dolayı sigortalıyı uyarmaması, sigorta primi ödenen 8 yıla yakın süreyi geriye dönük olarak iptal etmesi kötüniyetini, ve hakkın kötüye kullanıldığının açıkça göstergesidir.

3-Murisin, …………….. tarihinden …………….. tarihine kadar 2926 sayılı yasaya göre sigorta primlerini ödemiştir. Daha sonra murisin iyiniyetli mirasçıları tarafından 2003 yılının eylül ayında çıkan aftan yararlanarak , davalı kurumun bildirmesi üzerine 1479 sayılı yasa uyarınca murisin prim borçlarının tamamı iyiniyetli olarak ödenmiştir. Ekte ibraz ettiğimiz Yargıtay 10.HD.2001/3269 e ve 2001/8389 K sayılı kararında belirtildiği üzere benzer olayda, Davacı ….., kendisine asaleten küçük çocuklarına velayeten kocasına beyin kanaması ameliyat parası olarak sarf ettiği 660 milyon liranın Bağ-Kur’dan tahsilini talep ettiği olayda: 5.01.2000 tarihinde vefat eden muris, 28.12.1999 tarihinde ameliyat edilmiştir. PRİM BORCUNU ÖDEMİŞ OLAN MİRASÇILAR İYİ NİYET İDDİASINDA BULUNABİLİRLER. ÖYLEYSE 3.1.2000 TARİHİNDE TÜM PRİM BORCU VE GECİKME ZAMLARI ÖDENMİŞ BULUNDUĞUNDAN KABUL KARARI ONANMALIDIR..Davamızda da iyiniyetli mirasçılar tarafından bütün prim borçları ve gecikme zamları ödenmiş olup sağlık bedelinin iadesi gerekmektedir.

4-Bağ-Kur yasasına eklenen ek-14 maddesi uyarınca Bağ-Kur’lu sigortalıların sigortalılıkları fiilen sona erdiği tarihten itibaren 90 gün içinde hastalananların sağlık yardımları iyileşinceye kadar devam eder. Davaya konu olayda , murisin sigortalılığı ………………….. tarihinde ölüm olayından sonra geriye dönük olarak sona erdirildiği murisin mirasçılarına bildirilmiştir. Yersiz ödenen sağlık bedelinin iadesi istenmiştir. Bu bedel ……………… tarihinde kuruma ödenmiştir. Fakat aynı davalı kurum bu kere mirasçılar tarafından yapılan şirket ortaklığından dolayı geriye dönük borçlanmayı kabul etmiş ve sigorta primleri de davalı kurum hesabına …………. Bankası ………… Şubesi’ne ………………….. tarihinde ……………………….TL olarak yatırılmıştır. Murisin mirasçılarına dul ve yetim aylığı bağlanmıştır.

5-Davalı kurum geriye dönük olarak ……………………. tarihine kadar murisin Bağ-Kur hakkını iptal etmiş ve sağlık yardımından yararlanamayacağı düşüncesi ile ödediği tedavi giderlerini rücu ederek mirasçılardan tahsil ettikten sonra, mirasçıların geriye dönük şirket ortaklığından dolayı borçlanmalarını kabul ederek primleri tahsil etmiştir. Kötüniyetli davranarak, çakışan sürede sigortalının ek -14- maddeden doğan ve anayasadan kaynaklanan sosyal güvenlik hakkından yaralanmasını engellemiştir.

 

SONUÇ ve İSTEM:Yukarıda yaptığımız açıklamalar, yargıtayın emsal kararı uyarınca haklı davamızın kabulüne karar verilmesini tensip ve görüşlerinize arz ederiz. 

 

Davacı Vekili

Av. Arif BALTACI